Hollanda taşımacılık sektörü, kamyon vergisinin uygulamaya konması sayesinde önümüzdeki yıllarda sürdürülebilirlik ve inovasyona yönelik büyük bir destek elde edecek.
Özellikle daha temiz ve daha verimli ulaşım çözümlerine yatırım yapılmasına olanak sağlamayı amaçlayan bu vergiden 2026'dan 2030'a kadar 1,6 milyar Euro'dan fazla gelir elde edileceği tahmin ediliyor. Bu, Altyapı ve Su Yönetimi Bakanlığı tarafından açıklandı.
Altyapı ve Su Yönetiminden Sorumlu Bakan Madlener, kamyon vergisinin sadece gerekli bir adım değil, aynı zamanda sektör için bir fırsat olduğunu vurguluyor. “Kamyon vergisiyle sektörle birlikte geleceğe yönelik önemli bir adım atıyoruz. Ulaştırma sektörümüzün geleceğe hazırlanması için inovasyona ve sürdürülebilirliğe yatırım yapıyoruz” dedi. Ona göre tedbir, sektörün daha temiz, daha verimli ve geleceğe hazır çalışmasını sağlamayı amaçlıyor.
Sürdürülebilirlik planlarının öncülerinden biri Sıfır Emisyonlu Kamyonlar için Satın Alma Sübvansiyon Programı (AanZET) olarak adlandırılan projedir. Bu planın amacı şirketleri tamamen elektrikli kamyonlar gibi emisyonsuz kamyonlara geçmeye teşvik etmektir. AanZET lansmanından bu yana büyük bir başarı elde etti. Örneğin bu yılın 1 Ekim'inde bu araçların satın alınması için hâlâ 22 milyon Euro mevcuttu. Ancak daha önceki açılışlarda olduğu gibi bu bütçe de birkaç gün içinde tamamen tükendi. Sektörden gelen muazzam coşku, emisyonsuz ulaşım araçlarına yönelik artan talebi gösteriyor; bu, hükümet tarafından açıkça tanınan ve teşvik edilen bir şey.
sübvansiyon şeması
Toplamda, toplam kamyon vergisi bütçesinin yarısından fazlası, yani yaklaşık 980 milyon Avro, önümüzdeki yıllarda bu sübvansiyon planına harcanacak. Bu miktar, şirketlerin daha sürdürülebilir alternatiflere daha kolay geçiş yapabilmesini sağlamalıdır. Ancak vergi gelirlerinden yararlanan tek program AanZET değil.
Bakanlık, ulaştırma sektörünün geçişini desteklemek için beş temel tedbir açıkladı. Satın alma sübvansiyonlarına ek olarak, elektrikli kamyonlar ve hidrojen dolum istasyonları için şarj altyapısının inşası için de fon sağlanıyor. Bu tesisler sıfır emisyonlu kamyonların daha da yaygınlaşmasını sağlamak için çok önemli.
Ayrıca bütçenin önemli bir kısmı, kamyonların sürüş sırasında şarj edilmesini sağlayan teknolojiler gibi yeniliklere yönelik araştırmalara yatırılıyor. Bu sadece kamyonların menzilini arttırmakla kalmayacak, aynı zamanda uzun mesafe taşımacılığının verimliliğini de büyük ölçüde artıracaktır. Güzergahların optimize edilmesi, boş kilometrelerin azaltılması gibi lojistikte verimliliği artıracak önlemlere de önem veriliyor.
Kamyon vergisi 2026'dan itibaren yürürlüğe girecek ve Hollanda yollarını kullanan hem yerli hem de yabancı kamyonlar için geçerli olacak.
Vergi, ağırlığı 3.500 kilogram veya daha fazla olan kamyonlar için geçerli olup, katkı miktarı kamyonun tipine ve kat edilen kilometre sayısına bağlıdır. Bu oran kilometre başına ortalama 0,167 € (2023 fiyat seviyesi) olarak belirlendi. Daha hafif ve daha temiz kamyonlar daha az öder. Bu değişken verginin, şirketleri daha sürdürülebilir araçlara ve operasyonlara yatırım yapmaya teşvik etmesi amaçlanıyor.
iklim hedefleri
Hükümet, bu önlemlerle yalnızca Hollanda'nın iklim hedeflerine değil, aynı zamanda Hollanda ulaştırma sektörünün uluslararası pazardaki konumuna da katkıda bulunmayı bekliyor. Örneğin, araç kullanırken elektrikli şarj gibi yenilikler, Avrupa'daki Hollandalı şirketler için önemli bir rekabet avantajı sağlayabilir. Hükümet, bu yatırımlarla sürdürülebilirlik ve yenilikçiliğin bir arada olduğu, ulaştırma sektörünün büyümeye ve rekabetçi kalmaya devam ettiği bir ortam yaratmayı umuyor.
Ağır vasıtaların piyasaya sürülmesi son yıllarda tartışmalı bir konu olsa da sektöre olan faydaları giderek daha görünür hale geliyor. Sıfır emisyonlu araçlara, altyapıya ve teknolojik yeniliklere yapılan önemli yatırımlar, verginin sadece bir vergi tedbirinden çok daha fazlası olduğunu gösteriyor; ulaştırma sektöründe değişimin ve yeniliğin itici gücüdür.
Önümüzdeki yıllar bu planların hayata geçirilmesi açısından çok önemli olacak. Sektör sunulan fırsatları değerlendirmeyi başarırsa, Hollanda kendisini Avrupa'da sürdürülebilir lojistik ve taşımacılıkta liderlerden biri olarak tanıtabilir.